31 Aralık 2009 Perşembe

Mutlu Yıllar



Sinematik Spaghetti

Mutlu, Sağlıklı,
huzurlu ve sinema dolu
bir 2010 yılı diler.

18 Nisan 2009 Cumartesi

FISTFUL of DYNAMITE - Bir Zamanlar Devrim


A FISTFUL OF DYNAMITE

"Devrim, bir akşam yemeği değildir.
Devrim, bir edebi eser değildir.
Devrim, incelikle yapılmış bir nakış değildir.
Devrim, bir şiddet eylemidir."
Mao Tse Tung

Gayrı meşru altı çocuğu, dedesi ve büyük babasıyla soygunculuk yapan Juan Miranda(Rod Steiger), asilzade taşıyan posta arabası işinin ardından tuhaf bir yabancıyla tanışır. Motorsiklet kullanan, her türlü sorunu patlayıcı kullanarak halleden ve ilginç bir İngilizce aksanı olan bu adamın ismi John'dur(James Coburn).

John'un eşyaları arasında ki gazete küpürlerinden IRA için çalışan bir patlayıcı uzmanı olduğunu ve ana vatanında devrim hızını alamayarak Meksikaya göç ettiğini öğrenen Juan hayatı boyunca eline bir kez geçebilecek bir fırsatın bu adamla ayağına geldiğine inanmaktadır.


Juan, John'u tüm gücüyle Mesa Verde Bankasını soymaları için kendisine yardım etmeye zorlar. Ufak işleri bırakarak Amerika'ya gitmeleri ve orada hayallerini gerçeğe dönüştürmek için önlerinde ki tek adım budur.

Mesa Verde'yi her tarafı askerlerle kuşatılmış şekilde bulan ekip, bankaya girdiklerinde ilginç bir sahneyle karşılaşır. Para ile dolu olduğunu düşündükleri dehlizler Meksikalı Asilerin Liderleriyle doludur ve operasyonun sonunda Juan ünü Pancho Villa'ya kadar yayılan bir kahraman olur.

Zengin ve sorunsuz bir hayat isteyen basit bir Meksikalı hırsız olan Juan Miranda'nın hayalleri devrim günlerinin ateşine doğru ilerlemeye başlar...


GIU LA TESTA - DUCK YOU SUCKER

Spaghetti Westernlerin önemli bir gişe kuralı yabancı yıldız oyuncuya yer vermektir. James Coburn'un mükemmel John performansı ile Rod Steiger'in Juan Miranda'sında ki eşitliğin izleyici gözünde ilk çeyrekte kabul edilebilir olamadığını söylemek mümkün. Leone'nin en sevimli Meksikalısı ve lokomotif karakterlerinden Tuco'sunun efsane aktörü Eli Wallach'ın Juan Miranda için biçilmiş kaftan olduğunu düşünürdüm.

Tarihin ve hayatın kendisi gibi sinema dünyasının da tesadüflerinin kimi zaman olumlu kimi zaman ise facia olarak nitelendirilebilecek seçimlere şahit olduğunu göz önünde bulundurmak gerek. Seyirciler kadar yapım ekibinin de öncelikli olarak düşündüğü Eli Wallach o sırada başka bir projede yer alması sebebiyle filme katılamaz. Leone ise bu konuda oldukça ısrarlıdır ve Wallach'ın oynamasını istemektedir ancak başrolün James Coburn'e gitmesiyle beraber yapımcı ekibin kesinlikle Coburn'un şöhretine yakın bir isim olarak Rod Steiger konusunda uyguladığı baskıyla konu kapanır.


Sergio Leone'nin Bir Zamanlar Batı'da izleyiciyi ters köşeye yatırarak hayatının ilk kötü adam rolünü oynattığı Henry Fonda'dan bu filmden rol teklifi aldığını ve yönetmen hakkında bilgi isteyen James Coburn, Fonda'nın "Hiç düşünmeden git, hayatımda çalıştığım en iyi yönetmen o" sözüyle projede yer almaya karar verir.

Öncelikle Sergio Donati'nin hikayesini filme almak isteyen EIA films United Artists ile anlaşma sağlayarak filmi çekebilecek bir yönetmen arayışına girişilir. Sam Peckinpah ta bu yönetmenlerden birisidir ancak yönetmenlik konu hakkında öncelikle gönüllü davranmamış Sergio Leone'ye kalır. Bu noktada senaryoyu kendi kafasındaki hikayeyle yeniden düzenleyen yönetmen, hikayenin kendi filmi olarak anılabilmesini sağlayacak bir hale getirir. Öyle ki bu hikayenin Leone'nin ikinci üçlemesinin bir parçası oluşu da bu değişimlerin ardına denk gelir;


Bir Zamanlar Üçlemesi:

Sergio Leone'nin sabun köpüğü olarak nitelendirdiği Dolar Üçlemesinin ardından sinema tarihinde ki çizgisini pekiştirdiği Bir Zamanlar üçlemesiyle kendisinden sonra yolunu izleyen takipçilerine en güzel mirası bıraktığı şüphesiz;

Bir Şiddet Operası olan Bir Zamanlar Batı ile başlayan bu yeni serüvenin ikinci bölümü bu üçlemenin önemli bir özelliği olan zaman kronolojisine de sadık kalarak Meksika Devrimini esas almaktadır. Bir Zamanlar Batıyla sanayi devriminin ve sömürgeci kapitalist düzenin kendi kurallarını yaratmaya başladığı yeni dünyaya ışık tutan ilk bölümün ardından , halk devrimi ve feodal düzen arasında ki hesaplaşmayı inceleyen Bir Zamanlar Devrim'e geçilir.

Blog yapımız gereğince bir spaghetti western olarak ele alamayacağımız ama Sinematik Mafia'nın çizgisiyle birebir örtüşen üçlemenin son bölümü Bir Zamanlar Amerika ise Leone usulü spaghetti temalarının yakın modern zamana adaptasyonu olarak düşünülebilir.


Bir Zamanlar Devrim, dağıtım hakları ve yapımcı firma değişiklikleri sebebiyle Sergio Leone sinemasının en gölgede kalmış filmidir. Bununla beraber her Spaghetti Western'de bulunan, filmin İtalyan ve dünya pazarında gösterimleri için belirlenmiş çift isimlilik konusunun bu filmde dört isme kadar yayılışı söz konusudur. Dolar üçlemesini çağrıştıran Bir Avuç Dinamit( Fistful Of Dollars), Bir Zamanlar üçlemesinin bir parçası olan Once Upon A Time in Revolution, filmin orjinal İtalyanca ismi (filmin müzik albümüde bu isimle basılmıştır) Giu La Testa(Başını Eğ*) ve bu isimden üretilen argo Amerikan Duck You Sucker(Eğil Sersem)'dir.

Ennio Morricone'nin Bir Zamanlar üçlemesiyle başladığı karakter uyumlu müzik çalışması duygusal temalarla süslenmiş bir bütüne yol alır. Belki de bu melodiler olmasa John'un IRA için en yakın arkadaşının ihanetini ölümle cezalandırdığı sevgi, hayat ve ihanet üçlüsünün tasviri bu kadar güçlü olamazdı.

Filmin müziklerinden örnekler dinlemek için buraya tıklayınız.


Leone ve Devrim:

Spaghettilerin Avrupalı köklerine sadık kalarak dünyaya ve zamanında ki gelişmelere yeni dünyaya kıyasla daha hümanist bir tavır sergilemektedirler. Sovyet Tanklarının harekete geçtiği, Avrupanın ikiye bölündüğü, soğuk savaş, 68 olaylarıyla terörizmin etkisini tümüyle hissettireceği 1970'lere geçişin ara döneminde gerçekleştirilmiş bu filmin günümüze yaptığı göndermelerde kuşkusuz Spaghettilerin zirvesinde ki yönetmen olarak daha duygusaldır.

Rod Steiger ve ailesinin düzenlediği ilk soygunda saldırdıkları posta arabasının seçkin yolcularıyla ırkçılık, Mesa Verde'de ki banka operasyonunda terör yaratmak, kahraman olmak ve kullanılmanın çok kolay ve kısa sürede gerçekleştirilebilecek kadar ucuz olması, askerler cephesinde sadist albay Gunther karakteriyle militarizmin kural tanımaz biat ve temizleme kültürü eleştirilmektedir.

Kimi zaman Meksikalı cahil ve basit bir soyguncunun ağzından dökülen kelimelere kimi zaman ise Leone'nin sınır tanımayan şiddetini dahi zorlayan hazımsız sahnelere gizlenen mesajlarla 70'lerden günümüze bazı çizgilerin hala değişemediği dünyamıza göndermeler yapılmaktadır. Özellikle hendeklere atılarak topluca katledilen Meksikalı siviller ve köprü sabotajının ardından askerlerin asilerin mağarasına düzenledikleri operasyonun sonucu savaşın acımasızlığı üzerine birer mısra gibi kazınmaktadır.


Spaghetti Westernlerin önemli bir motifi olan Meksika Devrimi temasını en başarılı şekilde işleyen A Bullet For General ve Fistful of Dynamite analizimi, yorumunu şahsi görüşlerinize bırakarak Rod Steiger ve James Coburn arasında ki devrim sohbetini noktalayan cümleyle sona erdiriyorum;

"Devrim mi? Okuyan bir kaç kişi cilalı masalarda birşeylere karar veriyor, ardından okumamış cahil köylülere bir yerlere gidip birilerini öldürmeleri ve onlar için savaşmalarını istiyorlar. Cahiller her zaman ölüyor, okumuşlar ise aynı masada oturmaya devam ediyor"

Yazan: Gökay GELGEC - Yojimbooo
* Birebir çeviri için Utku ve Enrica'ya teşekkürler.



21 Mart 2009 Cumartesi

"VAMOS A MATAR" COMPANEROS !!


COMPANEROS

"Silah sattığım heryerde özgürlük ve devrim laflarını duyarım"

Ayakkabı boyacılığından devrim ordusu teğmenliğine yükselen El Vasco(Tomas Milian), General Mongo'dan(Francisco Bodalo) aldığı emirle şirin kasabaları San Bernardino'ya gelecek İsveçli silah satıcısı Yoldaf Peterson'u (Franco Nero)karşılamak için hazırlanır. Ufak bir çatışma ve işkence terapisinin ardından Vasco, kasabaya gelen ve Penguen lakabını taktığı sarışın'ın bekledikleri kişi olduğunu anlar.

Yoldaf'ın silahları teslim etmesi için generalden söz verdiği parayı tahsil etmesi gerekmektedir. Ancak paraların kapalı bulunduğu kasanın şifresini bilen tek kişi sürgünde ki profesör Xantos'tur.(Fernando Rey)


Profesör'ü Texas'tan San Bernardino'ya geri getirmek için yola çıkan ikili yolculuk boyunca Xantos taraftarları, federaller ve Yoldaf'ın eski rakiplerinden kelle avcısı John(Jack Palance) ve şahini Marshall ile mücadele etmek zorundadır.

Profesör Xantos humanist düşünceleriyle ikiliyi etkilemekte gecikmez ve ekip geri döndüğünde devrimi öncelikle General Mongo'ya karşı başlatmaya karar verirler. Açıkçası her ikisininde aklında farklı hayaller vardır.

Vasco, Lola ile evlenmenin hayalini kurarken, Yoldaf ise kasanın şifresini profesörden alarak içindekilere sahip olmanın arzusundadır...


Corbucci Kanunları:

Spaghetti Westernlerin iki büyük ismi Tomas Milian ve Franco Nero'yu ayrı çalışmaları ile blogumuza bir kaç sefer konuk etmiştik. Sergio Corbucci'nin 1970 yapımı Companeros'u ikilinin kendi kariyerlerinde spaghetti western karakteri olmaya tümüyle ısındıkları ve tür üzerinde stil yaratmaya başladıkları bir zamana denk gelmektedir. İkili, 1900'lerin ilk çeyreğinde çekilen Westernlerle beraber sinema dünyasına armağan edilmiş olan "erkekler arası dostluk" filmlerinin en güzel örneklerinden birisini yaratmaktadır.

Tomas Milian'ın metot ve karakter üzerine şekillenen oyunculuğunu tamamlayan doğaçlama özellikleri, B sınıfı içerisinde yer alan bir filmin verdiği özgürlükle kurgu masasında katledilmeksizin beyaz perdeye aktarılmıştır. Su deposuna asılarak hayatı bacaklarının ucunda ki bir fıçıya bağlı olan Nero'yu kurtarmak için eşek üzerinde olay yerine gelen Milian'ın, şarkılar, dini söylevler ve bunun ardına eklediği "yükseklik korkusu" tamamen kendi başına doğaçladığı sahnelerden bir örnektir.


Bütçe kısıtlamaları ve iflah olmaz aksiyon sevgisi sebebiyle spaghetti westernlerin en B yönetmenlerinden birisi olan Corbucci'nin kendi sinema kuralları içerisinde bir saniye durmak bilmeyen hikaye, yönetmenin Tomas Milian haricinde aynı oyuncu kadrosuyla 1968 yılında çektiği Il Mercenario'nun geliştirilmiş halidir. Politik bir spaghetti olarak A Bullet For General ile kıyaslanamayacak bir sığlıkta olan hikaye, Run Man Run ve Faccia e Faccia gibi aynı oyuncuların yer aldığı diğer örneklerle aynı seviyede sayılabilecek bir siyasi soslu dönüşümlü kovalamaca ve çatışma gösterisidir.

Sergio Corbucci'nin uzuv kesme sahnelerine olan düşkünlüğünden ödün vererek boşluğu karın deşme teması üzerine yoğunlaştırdığı gözlemlenmektedir. Yetişkinler için hazırlanmış çizgi roman kahramanı Sadistik - Kilink'in sıkça başvurduğu işkence yöntemlerinden birisi olan karın boşluğu üzerine bırakılan bir sıçanı tencere ile hapsetme tekniği Jack Palance ve ekibi tarafından Tomas Milian üzerinde uygulanmaktadır.


Milian ve Nero ikilisi arasında ki tatlı rekabeti dengeleyen ve ikilinin ortaklaşa çalışmasının yürütücü öğesi haline gelen kötülerin kral pozisyonunda Jack Palance'nin Batman'in müebbet düşmanı Joker'e armağan ettiği gülen kötü imajı yer almaktadır. Sinema tarihinin karizmatik kötü adamı Palance siyah eldivenleri ve kadim dostu şahin Marshall ile kameraya ilk resmini verdiği andan itibaren hikaye içerisinde ki iyi ve kötü dengesinin yegane unsuru haline gelmektedir.

Franco Nero'nun dünya pazarı için çevrilen tüm filmlerinde bir eleştiri sebebi olarak sunulan kötü ingilizce aksanının Amerika'nın dünyanın en büyük göçmenler ülkesi olduğu hesaba katıldığında Companeros'ta rol almış bir İsveçli karakter için John Wayne'li tipik Amerikan ağzından daha samimi olduğu bir gerçektir.


Ennio Morricone'nin kafkas armonilerinden esinlenerek yeniden düzenlediği devrim melodileri, iki saati bulan macera şöleninin işitsel zenginliğini sunmaktadır. Her büyük çatışma öncesinde başlayarak çatışmanın sonuna kadar konukluğunu sürdüren bu zengin öğeler, sabun köpüğü bir spaghettinin göz ve zihin yormayan hafifliğini süslemektedir.

Not: Spaghetti Western fanatiği Quentin Tarantino'da, kendine hedef olarak belirlediği B tipi filmler eksenine sadık kalarak, KILL BILL serisinde ki kilisede evlilik sahnesiyle COMPANEROS'un finalinde ki evlilik sahnesine gönderme yapmaktadır.

Yazan: Gökay GELGEC - Yojimbooo


3 Mart 2009 Salı

DVD BOX : "ONCE UPON A TIME IN ITALY"


ONCE UPON A TIME IN ITALY

DVD teknolojisiyle buluşmamızdan bugüne 10 yılı aşkın bir zaman dilimini tamamladık. Kısa bir süre içerisinde Blue Ray tarafından zorlanacak gibi görünsede, DVD'lerin menü seçenekleri ve ekstra özellikler gibi yeniliklerle tüm sinefiller için zamanının en bilgilendirici yeniliği olduğu şüphesiz.

Evde sinema keyfi ve kültür aşılanmasının keyfine doyum olmayan ilk zamanlarda DVD'leri kendinden önceki formatlardan ayıran bir diğer önemli sunuş taktiği olan Box Setler'de , izleyicilerin "koleksiyonculuk" hislerine tercüman olmuştur. Ticari bir ürün olarak her şekilde bu sunumlardan para kazanıldığını bir an için arka planda bırakırsak, box setleri ucuz para operasyonları (örneğin bir yönetmenin 2 filmini satmak için 5 filmini bir arada fahiş fiyatlarla sunmak gibi ) ve gerçek koleksiyon parçaları olarak ta ikiye ayırmak mümkündür.


Anchor Bay Entertainment imzalı Once Upon A Time in Italy, Spaghetti Westernler için gerçek koleksiyon değeri taşıyan ve eğer bir tür aşığı iseniz kaçırılmaması gereken değerli bir box set.

Blogumuzda bugüne kadar incelemeye almış olduğumuz Keoma, Four of The Apocalypse, A Bullet For General'in yanısıra önümüzde günlerde inceleyeceğimiz Companeros ve Texas Adios'tan oluşan bu beş filmlik dev eser sadece filmlerin aktarımı açısından değil, ekstra seçenekler ve belgeselleriyle de toplamda 9 saate yaklaşan bir spaghetti şöleniyle kucaklaşmamızı sağlıyor.

Box set'in ağır topu kuşkusuz Franco Nero, üç filmiyle bu arşivde yer alan Nero'yu Tomas Milian ve güzide bir siyasi spaghetti örneğiyle Gian Maria Volonte izlemekte.
Şahsi görüşüm açısından bu setin en hafif parçası Franco Nero'lu Texas Adios'un yerine Tomas Milian'lı Run Man Run'ın veya Jean Louis Trintignant'lı Great Silence'nin yer alması çok daha iyi olabilirdi. Tabii ki filmlerin dağıtım ve satış haklarının farklı firmalarca alınmış olmasıda (Blue Underground) bu noktada bir dezavantaj. Ayrıca hazırda Texas Adios söz konusuyken, Yeşilçam takipçilerinin yakından tanıdığı Robert Widmark'ın (Alberto Dell'Acqua) yardımcı erkek oyuncu olarak bu filmde yer aldığını belirteyim.

Box set'e verilen isimle misyonlarınıda sunmuş olan, İtalyan sinemasının kayıp zamanlarda ki incilerini bulmakta uzmanlaşan, Kuzey Amerikalı Anchor Bay Entertainment ve ayrıca aynı yoldan ilerleyen Blue Underground firmalarına teşekkürler.

Yazan: Gökay GELGEC - Yojimbooo

5 Şubat 2009 Perşembe

En Büyük: Hiçkimse ...


Nobody is The Greatest

Dahi silahşör Joe Thanks (Terence Hill) günlerini tembellik ederek ve arta kalan zamanında da Vahşi Batının söylence silahşörlerinin ünvanlarını ellerinden alarak geçirmektedir. Tavuk hırsızı kardeşler Bill (Bill Locomotiva)ve Lucy(Miou Mioun) ile yolları kesişir. Lucy ile uzatmalı bir birliktelik yaşamakta olan Joe, kardeşleri ekibine dahil eder.

Üç arkadaşın hedefi, düzmece saldırılarla beyazları kızılderililere karşı kışkırtan Binbaşı Cabot'un (Patrick Mc Goohan) yöreye gelmekte olan demiryolu şirketine ait paraları ele geçirmesini önlemektir. 300.000 $ değerinde bu iş üçlünün bir araya gelmesi için yeterli bir sebeptir.

Tavuk hırsızlarının hesap edemekleri nokta, Joe'nun paranın eşit paylara bölünemeyeceğini bilecek kadar kurnaz olmasıdır.


Un Genio Due Compari Un Pollo:

Nobody serisine yapımcı ve yönetmen olarak katkılarıyla ele aldığımız Sergio Leone, filmin açılış sahnesini bizzat kendisi yönetmiştir. Leone usulü spaghetti westernlerin özellikle stres temasıyla tüm motiflerinin işlendiği bu ciddi açılışın ardından son derece eğlenceli bir komediye geçiş yapılmaktadır.

Spaghetti Westernlerin en önemli politik örneklerinden General'e Bir Kurşun ile incelediğimiz Damiano Damieni'nin yönetimi devraldığı diğer bölümlerde açılış sahnesinin ciddiyeti ile tipik bir Terence Hill komedisinin absürd yönlerinin birbirlerine zıt düştüğü açıkça gözükmektedir. Bu sebeple bu filmin açılış jeneriğine kadar olan bölümü ile jenerik sonrasını iki ayrı film şeklinde ele almak daha mantıklı olacaktır.


Terence Hill'in dayak atmak ve oburluk gibi klişelerini akrobatik yetenekleriyle harmanladığı film süresince çocukluğunu Bud - Terence veya sadece bu ikiliden birinin filmlerini beğeniyle izleyerek geçirmiş tür severlerin sıkılmayacağını garanti edebilirim. Özellikle Terence Hill'in (Sergio Leone'nin senaryo üzerindeki katkılarını es geçmeden) kaleden kaçış sahnesinin insanı gülme krizine sokacak kadar küstahça uzatılması, zoraki komedi ve sululuk üçlüsünden arındırılmış bir mizah örneğidir.

Filmin İtalyada İyi Kötü Çirkin ile nerdeyse aynı hasılatı elde etmiş olması Avrupa seyircisinin spaghettileri avantür kadar mizahi yönleriylede sevdiklerini göstermektedir. Ayrıca Spaghetti Westernlerin uluslarası oyuncu kadrolarına yer vermesi gibi olmazsa olmaz gelenekler bu filmde de sürmektedir, başrollerin İtalyan, Fransız ve İrlandalı üç ayrı oyuncudan oluştuğu bu sevimli hikayede Klaus Kinski'de western kariyerinin en eğlenceli karakterlerinden birisiyle görülmektedir.


Ennio Morricone'nin Nobody serisinin emektar bestecisi olarak müziklerini ele aldığı yapımda spaghettilerde sıkça başvurduğu yöntemlerden birisi olan klasik müzikle harmanlama örnekleri filmin kaleden kaçış sahnesinde William Tell üvertürü ve son büyük kovalamada Mozart etkilenimleri ile sürmektedir. Filmin müzikleri tümüyle bir komedyadan öte her tür tadın elde edilebileceği bir toplama gibidir. Özellikle dönemin Yeşilçam'ının gangster filmlerinde bu filmin müziklerinden alıntı yapılmıştır.

Un Genio Due Compari Un Pollo, Sergio Leone'nin bizzat görev aldığı son spaghetti western filmidir. Önceki bölümde belirttiğimiz gibi 1970'lerin ortalarından itibaren türün iyice gücünü kaybettiği bir dönemde çekilmiş son önemli örneklerden birisidir.



Not: Filmin çekimlerinin ardından ortadan kaybolan orjinal negatiflerinin bulunamaması sebebiyle yıllar sonra Almanya'da ortaya çıkan Almanca dublajlı 8mm lik bir kopyası dvd'ye aktarılmıştır bu sebepten ana hikaye ve eklenmiş sahneler arasında yeniden kurgu yapılması gerekmiştir.

Yazan: Gökay Gelgeç - Yojimbooo