21 Mart 2009 Cumartesi

"VAMOS A MATAR" COMPANEROS !!


COMPANEROS

"Silah sattığım heryerde özgürlük ve devrim laflarını duyarım"

Ayakkabı boyacılığından devrim ordusu teğmenliğine yükselen El Vasco(Tomas Milian), General Mongo'dan(Francisco Bodalo) aldığı emirle şirin kasabaları San Bernardino'ya gelecek İsveçli silah satıcısı Yoldaf Peterson'u (Franco Nero)karşılamak için hazırlanır. Ufak bir çatışma ve işkence terapisinin ardından Vasco, kasabaya gelen ve Penguen lakabını taktığı sarışın'ın bekledikleri kişi olduğunu anlar.

Yoldaf'ın silahları teslim etmesi için generalden söz verdiği parayı tahsil etmesi gerekmektedir. Ancak paraların kapalı bulunduğu kasanın şifresini bilen tek kişi sürgünde ki profesör Xantos'tur.(Fernando Rey)


Profesör'ü Texas'tan San Bernardino'ya geri getirmek için yola çıkan ikili yolculuk boyunca Xantos taraftarları, federaller ve Yoldaf'ın eski rakiplerinden kelle avcısı John(Jack Palance) ve şahini Marshall ile mücadele etmek zorundadır.

Profesör Xantos humanist düşünceleriyle ikiliyi etkilemekte gecikmez ve ekip geri döndüğünde devrimi öncelikle General Mongo'ya karşı başlatmaya karar verirler. Açıkçası her ikisininde aklında farklı hayaller vardır.

Vasco, Lola ile evlenmenin hayalini kurarken, Yoldaf ise kasanın şifresini profesörden alarak içindekilere sahip olmanın arzusundadır...


Corbucci Kanunları:

Spaghetti Westernlerin iki büyük ismi Tomas Milian ve Franco Nero'yu ayrı çalışmaları ile blogumuza bir kaç sefer konuk etmiştik. Sergio Corbucci'nin 1970 yapımı Companeros'u ikilinin kendi kariyerlerinde spaghetti western karakteri olmaya tümüyle ısındıkları ve tür üzerinde stil yaratmaya başladıkları bir zamana denk gelmektedir. İkili, 1900'lerin ilk çeyreğinde çekilen Westernlerle beraber sinema dünyasına armağan edilmiş olan "erkekler arası dostluk" filmlerinin en güzel örneklerinden birisini yaratmaktadır.

Tomas Milian'ın metot ve karakter üzerine şekillenen oyunculuğunu tamamlayan doğaçlama özellikleri, B sınıfı içerisinde yer alan bir filmin verdiği özgürlükle kurgu masasında katledilmeksizin beyaz perdeye aktarılmıştır. Su deposuna asılarak hayatı bacaklarının ucunda ki bir fıçıya bağlı olan Nero'yu kurtarmak için eşek üzerinde olay yerine gelen Milian'ın, şarkılar, dini söylevler ve bunun ardına eklediği "yükseklik korkusu" tamamen kendi başına doğaçladığı sahnelerden bir örnektir.


Bütçe kısıtlamaları ve iflah olmaz aksiyon sevgisi sebebiyle spaghetti westernlerin en B yönetmenlerinden birisi olan Corbucci'nin kendi sinema kuralları içerisinde bir saniye durmak bilmeyen hikaye, yönetmenin Tomas Milian haricinde aynı oyuncu kadrosuyla 1968 yılında çektiği Il Mercenario'nun geliştirilmiş halidir. Politik bir spaghetti olarak A Bullet For General ile kıyaslanamayacak bir sığlıkta olan hikaye, Run Man Run ve Faccia e Faccia gibi aynı oyuncuların yer aldığı diğer örneklerle aynı seviyede sayılabilecek bir siyasi soslu dönüşümlü kovalamaca ve çatışma gösterisidir.

Sergio Corbucci'nin uzuv kesme sahnelerine olan düşkünlüğünden ödün vererek boşluğu karın deşme teması üzerine yoğunlaştırdığı gözlemlenmektedir. Yetişkinler için hazırlanmış çizgi roman kahramanı Sadistik - Kilink'in sıkça başvurduğu işkence yöntemlerinden birisi olan karın boşluğu üzerine bırakılan bir sıçanı tencere ile hapsetme tekniği Jack Palance ve ekibi tarafından Tomas Milian üzerinde uygulanmaktadır.


Milian ve Nero ikilisi arasında ki tatlı rekabeti dengeleyen ve ikilinin ortaklaşa çalışmasının yürütücü öğesi haline gelen kötülerin kral pozisyonunda Jack Palance'nin Batman'in müebbet düşmanı Joker'e armağan ettiği gülen kötü imajı yer almaktadır. Sinema tarihinin karizmatik kötü adamı Palance siyah eldivenleri ve kadim dostu şahin Marshall ile kameraya ilk resmini verdiği andan itibaren hikaye içerisinde ki iyi ve kötü dengesinin yegane unsuru haline gelmektedir.

Franco Nero'nun dünya pazarı için çevrilen tüm filmlerinde bir eleştiri sebebi olarak sunulan kötü ingilizce aksanının Amerika'nın dünyanın en büyük göçmenler ülkesi olduğu hesaba katıldığında Companeros'ta rol almış bir İsveçli karakter için John Wayne'li tipik Amerikan ağzından daha samimi olduğu bir gerçektir.


Ennio Morricone'nin kafkas armonilerinden esinlenerek yeniden düzenlediği devrim melodileri, iki saati bulan macera şöleninin işitsel zenginliğini sunmaktadır. Her büyük çatışma öncesinde başlayarak çatışmanın sonuna kadar konukluğunu sürdüren bu zengin öğeler, sabun köpüğü bir spaghettinin göz ve zihin yormayan hafifliğini süslemektedir.

Not: Spaghetti Western fanatiği Quentin Tarantino'da, kendine hedef olarak belirlediği B tipi filmler eksenine sadık kalarak, KILL BILL serisinde ki kilisede evlilik sahnesiyle COMPANEROS'un finalinde ki evlilik sahnesine gönderme yapmaktadır.

Yazan: Gökay GELGEC - Yojimbooo


3 Mart 2009 Salı

DVD BOX : "ONCE UPON A TIME IN ITALY"


ONCE UPON A TIME IN ITALY

DVD teknolojisiyle buluşmamızdan bugüne 10 yılı aşkın bir zaman dilimini tamamladık. Kısa bir süre içerisinde Blue Ray tarafından zorlanacak gibi görünsede, DVD'lerin menü seçenekleri ve ekstra özellikler gibi yeniliklerle tüm sinefiller için zamanının en bilgilendirici yeniliği olduğu şüphesiz.

Evde sinema keyfi ve kültür aşılanmasının keyfine doyum olmayan ilk zamanlarda DVD'leri kendinden önceki formatlardan ayıran bir diğer önemli sunuş taktiği olan Box Setler'de , izleyicilerin "koleksiyonculuk" hislerine tercüman olmuştur. Ticari bir ürün olarak her şekilde bu sunumlardan para kazanıldığını bir an için arka planda bırakırsak, box setleri ucuz para operasyonları (örneğin bir yönetmenin 2 filmini satmak için 5 filmini bir arada fahiş fiyatlarla sunmak gibi ) ve gerçek koleksiyon parçaları olarak ta ikiye ayırmak mümkündür.


Anchor Bay Entertainment imzalı Once Upon A Time in Italy, Spaghetti Westernler için gerçek koleksiyon değeri taşıyan ve eğer bir tür aşığı iseniz kaçırılmaması gereken değerli bir box set.

Blogumuzda bugüne kadar incelemeye almış olduğumuz Keoma, Four of The Apocalypse, A Bullet For General'in yanısıra önümüzde günlerde inceleyeceğimiz Companeros ve Texas Adios'tan oluşan bu beş filmlik dev eser sadece filmlerin aktarımı açısından değil, ekstra seçenekler ve belgeselleriyle de toplamda 9 saate yaklaşan bir spaghetti şöleniyle kucaklaşmamızı sağlıyor.

Box set'in ağır topu kuşkusuz Franco Nero, üç filmiyle bu arşivde yer alan Nero'yu Tomas Milian ve güzide bir siyasi spaghetti örneğiyle Gian Maria Volonte izlemekte.
Şahsi görüşüm açısından bu setin en hafif parçası Franco Nero'lu Texas Adios'un yerine Tomas Milian'lı Run Man Run'ın veya Jean Louis Trintignant'lı Great Silence'nin yer alması çok daha iyi olabilirdi. Tabii ki filmlerin dağıtım ve satış haklarının farklı firmalarca alınmış olmasıda (Blue Underground) bu noktada bir dezavantaj. Ayrıca hazırda Texas Adios söz konusuyken, Yeşilçam takipçilerinin yakından tanıdığı Robert Widmark'ın (Alberto Dell'Acqua) yardımcı erkek oyuncu olarak bu filmde yer aldığını belirteyim.

Box set'e verilen isimle misyonlarınıda sunmuş olan, İtalyan sinemasının kayıp zamanlarda ki incilerini bulmakta uzmanlaşan, Kuzey Amerikalı Anchor Bay Entertainment ve ayrıca aynı yoldan ilerleyen Blue Underground firmalarına teşekkürler.

Yazan: Gökay GELGEC - Yojimbooo